Türkiye ekonomisinin 2024’te %3,1 büyümesi bekleniyor. Ancak büyümenin yavaşlaması, istihdam yaratmayı zorlaştırıyor ve ekonomik kırılganlıkları artırıyor. Dünya Bankası, bu durumun politika yapıcıların hızlı aksiyon almasını gerektirdiğini belirtiyor.
2024 yılına dair beklentiler, dünya ekonomisinin yavaş büyüme eğiliminde kalacağını gösteriyor. Uzmanlar, küresel resesyon olasılığının yüksek olduğunu belirtiyor ve Ortadoğu, Rusya-Ukrayna, Çin-Tayvan gibi bölgelerdeki çatışma risklerinin ekonomi üzerinde baskı yaratabileceğini vurguluyor.
Dünya Bankası, 2024’ün sonuna kadar küresel ekonominin yavaş büyüme nedeniyle ‘üzücü’ bir rekora imza atacağını öngörüyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşabilmesi için yıllık 2,4 trilyon dolarlık yatırım artışına ihtiyaç duyulduğu belirtiliyor.
BIST 100 endeksindeki şirketlerin fiyat/kazanç oranlarının tarihsel ortalamaların altında seyretmesi, yabancı yatırımcı ilgisinin yeniden canlanabileceğine işaret ediyor. 2024’te atılan ekonomi politikaları, uzun vadede olumlu etkiler yaratabileceği beklentisiyle dikkat çekiyor.
Türkiye’deki birçok banka, KOBİ’lerin işlerini büyütmeleri için düşük faizli mikro kredi kampanyaları başlattı. Bu kampanyalar, özellikle dijital dönüşüm projeleri için kullanılabilecek fonlar sağlıyor. KOBİ’lerin dijitalleşme yatırımlarında kullanılan bu krediler, işlerini geliştirmeleri için önemli bir fırsat olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’de yeşil ekonomi ve sürdürülebilirlik odaklı yatırım fonları popülerlik kazanıyor. Çevre dostu enerji projeleri, geri dönüşüm yatırımları ve karbon azaltma projelerine yatırım yapan fonların getirileri artarken, bu tür yatırımlar hem çevreye hem de ekonomiye katkı sağlıyor. 2024’te sürdürülebilirlik odaklı fonlara yapılan yatırımlar %25 artış gösterdi.
Türkiye’de finansal okuryazarlık seviyesini artırmak amacıyla yeni eğitim programları başlatıldı. Özellikle üniversitelerde ve belediyeler tarafından düzenlenen seminerler, bireylerin kişisel finans yönetimi, yatırım stratejileri ve borç yönetimi gibi konularda bilgi sahibi olmasını hedefliyor. Bu eğitimler, bireylerin finansal karar alma süreçlerine olumlu katkı sağlıyor.
Türkiye’de yeni girişimciler için franchise almak, güvenli ve kazançlı bir iş modeli olmaya devam ediyor. Özellikle gıda ve hizmet sektörlerindeki franchise fırsatları, girişimcilere marka bilinirliği ve hazır bir müşteri tabanı sunarak riskleri azaltıyor. Franchise sektörü, yılın ilk yarısında %15 büyüme kaydetti.
